T24 Haber Merkezi
Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, “Kayyım bir darbedir, demokrasilerde kayyımın yeri yoktur. 8 yıllık kayyım uygulamaları bize göstermiştir ki; kayyım yalnızca talanın, hırsızlığın, demokrasinin ve adaletin karşısında yer almıştır. Şayet kayyım hakikat, haklı bir uygulama olsaydı, halk bizleri değil, o kayyım zihniyetini seçerdi. Halk, demokrasiye, hukuka, adalete sahip çıkarak, kayyımın karşısında duran demokrasi anlayışını seçmiştir” dedi.
Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, Van Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı Meclis toplantısında konuştu. Meclis üyeleri, yapılan kayyum atamalarını protesto etmek için “Belediyeler Halkındır, Gaspa Müsaade Vermeyeceğiz” yazılı pankartlar açtı.
Meclis açılış konuşmasını yapan Zeydan, kayyum uygulamalarına reaksiyon göstererek, şunları söyledi:
“Umutların yeşerdiği bir süreçte son 15-20 günde öncelikle İstanbul Esenyurt ilçesinde, sonrasında da Mardin Büyükşehir, Batman Belediyesi ile Halfeti ilçesinde halkın iradesine karşı, demokrasiye, adalete, hukuka karşı bir kayyım gaspı gerçekleşmiştir. 6 ay evvel tüm Türkiye halkları olumlu yahut olumsuz bir formda kayyımlara karşı duruşunu ortaya koymuştur. 31 Mart seçimlerinde Batman, Mardin, Halfeti de AKP’li adayların devletin tüm imkânlarını kullanmalarına karşın, tüm adaletsizliklere, baskıya ve vaatlere karşın halk, kayyım gasplarına dur demiştir, kâfi demiştir. Tüm bu antidemokratik oyunlara karşı adaleti, barışı savunan halkın iletilerini muhakkak ki AKP iktidarı hala yeterli okuyamamıştır. 2000’li yılların başında iktidara geldiğinde o periyottaki iktidarların ve devletin vesayetine, baskısına, zulmüne uğramış bu iktidarın, o devirlerin vesayetine umut bağlayarak bugün halkın iradesine bu istikametli taarruz gerçekleştirmesi abesle iştigaldir.
Kayyım bir darbedir, demokrasilerde kayyımın yeri yoktur. 8 yıllık kayyım uygulamaları bize göstermiştir ki; kayyım yalnızca talanın, hırsızlığın, demokrasinin ve adaletin karşısında yer almıştır. Şayet kayyım hakikat, haklı bir uygulama olsaydı, halk bizleri değil, o kayyım zihniyetini seçerdi. Halk, demokrasiye, hukuka, adalete sahip çıkarak, kayyımın karşısında duran demokrasi anlayışını seçmiştir. Bugün yargı sopasıyla vesayeti güçlerine güvenerek bu halkın iradesine ve onuruna karşı gerçekleştirilen bu hukuksuzluktan medet umanlar, halkımıza boyun eğdirmeye, demokrasiden, hukuktan vazgeçirmeye çalışanlar şunu çok güzel bilmelidir ki ne olursa olsun hukuka ve adalete inanan bu halk gaspı asla kabul etmeyecektir. Halkın iradesini, demokratik hakkını bugün her yerde savunduğu üzere bizler de savunmaya devam edeceğiz.
Seçilmişlerin, seçilmişlik haklarını lakin ve lakin halk ellerinden alabilir. Bizler de bu halkın bir iradesi olarak bu anlayışın karşısında birinci gün kelam verdiğimiz üzere, halkımızın onurunu, iradesini ve haysiyetini korumak hepimizin demokrasiye karşı, Türkiye’nin geleceğine karşı boynunun borcudur. Bizim temennimiz, bizim isteğimiz, diyalog ve müzakere sürecinin Türkiye toplumunda bu kadar umut ve sevinç yarattığı bir süreçte hükümetin bir an evvel bu kayyım teşebbüslerinden vazgeçmesi, halkın iradesine hürmet göstermesi ve halkın olan belediyelerin yine halka vermesidir.” (ANKA)
|
İnci Taneleri’nin hocası Yılmaz Erdoğan yeni dönemde da bayanları eğitmeye kararlı mı?  |
|
Günün öne çıkan haberleri |