İktisatçı Mahfi Eğilmez, internet sitesinden “Beklenti tuzağı” başlıklı bir yazı yayımladı.
Mahfi Eğilmez yazısında iktidara ve muhalefete ikazlarda bulundu.
Abartılmış beklentilerin yarattığı beklenti tuzağının sadece beklentiye kapılanları değil, beklentiye yol açanları da içine düşürdüğünü kaydeden Mahfi Eğilmez, şunları söz etti:
“Örneğin AKP iktidarı, 2011 yılında, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 yılı için çok yüksek amaçlar belirlemişti. Türkiye dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına girecek, enflasyon tek haneye inecek, işsizlik yüzde 5’in altına düşürülecek, kişi başına gelir 25 bin dolara çıkacak, GSYH 2 trilyon dolara yükselecek, ihracat 500 milyar dolara çıkacaktı. 2023 yılında Türkiye, bırakın bu maksatlara yaklaşmayı 2011’deki bedellerden bile daha makus pozisyona geldi. Bu gelişmenin sonucu olarak bu beklentilere inanarak durum alanlar kadar iktidar da beklenti tuzağına düştü ve önemli prestij kaybetti. Beklenti tuzağına düşmemenin en kestirme yolu beklentileri makul seviyelerde tutmaktan geçer. Beklentiye nazaran daha güzel bir gerçekleşme olursa bu sürekli olumlu bir sonuç olarak görülür.
Seçim öncesinde iktidarda olanların ve iktidara talip olanların vaatlerine baktığımda Türkiye’yi inanılmaz bir ‘beklenti tuzakları’ silsilesinin beklediğini görüyorum. Yerine getirilmesi imkânsız bir ekip kelamlar veriliyor, vaatlerde bulunuluyor. IMF’ye gidilmeyeceği, buna karşılık milyarlarca doların Türkiye’ye geleceği öne sürülüyor. Bunları dinledikçe problemlerin tam olarak anlaşılamadığını, boyutunun tam olarak görülemediğini anlıyorum. En azından gerçek durumu, bu duruma neden olanların bilmesi gerektiğini düşünsem de onların söylediklerini dinleyince kendi yarattıkları sıkıntılar hakkında gereğince bilgiye sahip olmadıkları kuşkusuna kapılıyorum.
Türkiye, tarihinin en ağır ekonomik tablosuyla karşı karşıya ve işin en acıklı yanı iktidar bu durumu gizlemeye çalışırken muhalefet de farkında değilmiş üzere görünüyor.
İktidar da muhalefet de tutulamayacak kelamlar vererek abartılı beklentiler yaratmaktan kaçınmalı. Türkiye ne çektiyse bu çeşit abartılı beklentilerin ortaya çıkardığı beklenti tuzaklarına düşmekten çekti.
“Yüksek beklentinin düş kırıklığı da yüksek olur.”
Odatv.com