Şampiyon tenisçi Zeynep Sönmez: Bugün Türkiye’de bazı şeyleri yapabiliyorsak, bu Atatürk sayesinde

T24 Spor

Milli tenisçi Zeynep Sönmez, Meksika’daki Merida Açık’ı kazanarak WTA sıralamasında birinci 100’e girmeyi başardı ve mesleğinde tarihi bir adım attı. Avustralya Açık’a eleme oynamadan katılacak 22 yaşındaki Sönmez, ulu lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün ebediyete intikalinin 86. yılı için “Bugün Türkiye’de birtakım şeyleri yapabiliyorsak, bu Atatürk sayesinde. Bu da bir bayan atlet olarak benim için çok özel. Umuyorum ilerleyen süreçte Türk halkının yapabileceklerini, gücünü gösterdiğimiz bir periyoda gireriz” dedi. Sönmez ayrıyeten tenis kendisi için bir araç olduğunu, asıl maksadının insanlara müspet tarafta ilham olabilmek, onlara dokunabilmek olduğunu belirterek “Bu benim en büyük motivasyonum,” dedi.

Cumhuriyet’ten Tamer Öztürk ve Akın Çelik’e konuşan Zeynep Sönmez yakaladığı muvaffakiyet ve bundan sonraki gayeleri hakkında özetle şunları söyledi: 

“Türkiye’den gelen ilgi çok pozitifti”

– Cumhuriyetin 101. yılını kutladığımız hafta bir cumhuriyet bayanı Meksika’da şampiyon oluyor ve Türk bayrağını dalgalandırıyor. Tüm Türk halkını gururlandıran bu özel olay için ne söylemek istersiniz? 

Çok hoş bir vakte denk geldi. Natürel bu muvaffakiyetten ötürü ben de çok memnun oldum. Bu türlü bir vakte denk gelmesiyle Türkiye’den gelen ilgiler de çok olumluydu. Bu durum da beni epey memnun etti.

– Önümde 2 tane Zeynep Sönmez fotoğrafı var. Biri 6 yaşında basketboldan kaçıp raketlerle oynayan küçük kız. Oburu ise 22 yaşında Meksika’da şampiyon olan genç bir bayan. Şampiyonluğa uzanan o serüveni nasıl değerlendirirsiniz? 

Çok fazla emek verilen uzun bir serüven. Yalnızca benim değil, ailemin, etrafımdaki insanların, bu vakte kadar antrenörlüğümü yapmış olan ya da rastgele bir halde bana yararı olmuş bir sürü insanın emeği var bunun içinde. Olağan ki 6 yaşındaki o kız, şu anki kızı görse çok keyifli olur, gurur duyar. O yüzden bunun verdiği memnunluk ve umut benim için çok büyük.

– Bu başarılarınız sizi takip eden kimse için sürpriz değildir. Geçen yılki bir röportajda birinci 200 içinde kalıcı olmak istiyorum demiştiniz. Bu muvaffakiyetin bu kadar erken gerçekleşeceğini düşünüyor muydunuz? 

Aslında hedeflerimde çok fazla vakit koymayı sevmiyorum. Lakin bunun dışında bu muvaffakiyetin da erken gelmesi benim için bir o kadar uygundu. Birinci 150’ye girdikten sonra kısa müddette bu türlü bir muvaffakiyet almış olmanın manası benim için daha büyük oldu.

– Roland Garros ana tabloya kalmayla başlayan serüven, Merida’da şampiyonlukla bir basamak üste çıktı artık sıradaki amacınızı belirlediniz mi?

Önümüzdeki en büyük turnuva Avustralya Açık. Avusturalya Açık öncesi de birkaç turnuva oynamayı planlıyorum. Lakin bu turnuvalarda derece olarak bir gayem yok. Yalnızca alanda bir evvelki maçtan mental ve fizikî olarak daha uygun bir maç oynamaya, kortta daha âlâ durmaya çalışacağım.

“Tenis konusunda daha düzgün yerlere geleceğimizi düşünüyorum”

– Son devirlere bakıldığında ülkemizde pek çok branşta genç atletlerin başarılı olduğunu görüyoruz. Ve o genç atletlerin en çok eleştirdiği husus da sponsor takviyesi olabilir. Siz sponsor dayanağını nasıl vurgulayabilirsiniz, genç isimlerin başarılarına devam etmesinde sponsorun değeri sizce nedir?

Türkiye’de tenise fazla ilgi yok ama tenis konusunda güzel yerlere gelebileceğimizi düşünüyorum. Sponsorluk konusunda büyük tenis ülkelerinin epeyce gerisindeyiz. Ancak vakitle daha âlâ olacağımızı düşünüyorum. Benim de sponsorlarım var sağ olsunlar bana dayanak oluyorlar lakin Türkiye olarak bu alanda daha fazla gelişebileceğimizi düşünüyorum.

– Türk tenisinde Marsel İlhan, Çağla Büyükakçay üzere bir çok başarılı isim çıktı. Lakin siz bilhassa son 1 yıldır Türkiye’de tenis denildiğinde akla gelen birinci isim oluyorsunuz. Bu başarınızdan sonra artık bayrağı devraldığınızı düşünüyor musunuz ve Türk halkının bu takviyesi sizi nasıl motive ediyor?

Ben hiçbir oyuncunun birbiriyle kıyaslanmaması gerektiğini düşünüyorum. Onların epeyce düzgün meslekleri oldu. Tüm Türk tenisçilere hürmet duyuyorum. Ben daha çok kendime konsantre oluyorum, neyi daha uygun yapabilirime odaklanıyorum. Türkiye’den gelen dayanaklar ise doğal ki beni epeyce keyifli ediyor. Bunun dayanağını hissetmek de benim için çok özel.

“Bazı şeyleri yapabiliyorsak Atatürk sayesinde”

– Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu başkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk bayanına verdiği dayanak ve sizin üzere başarılı sportmenlerin yetişmesini sağlaması hakkında ne söylemek istersiniz?

Bugün birtakım şeyleri yapabiliyorsak Türkiye’de bu Atatürk sayesinde. Bu da bir bayan atlet olarak benim için çok özel. Umuyorum ilerleyen süreçte Türk halkının yapabileceklerini, gücünü gösterdiğimiz bir periyoda gireriz.

– Bayan cinayetlerinin arttığı şu makus periyotta siz tüm bayanlara bir ilham kaynağı oldunuz. Bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bir kelam var “Ümitsiz durumlar yoktur, ümitsiz beşerler vardır” diye. Ben bu kelamın epeyce gerçek olduğunu düşünüyorum. Evet hayli güç bir periyottan geçiyoruz ve bazen umudumuzu yitirdiğimiz, çok çok üzüldüğümüz haberler oluyor. Lakin 1-2 kişi demeden, kendimiz dahi dünümüzden daha güzel olmaya çalışırsak ben Türkiye’deki insanların çok potansiyelli ve çok hoş beşerler olduğunu düşünüyorum. Kendimizi geliştirmeye, âlâ insan olmaya çalışmalıyız. Tenis benim için bir araç asıl hedefim insanlara olumlu tarafta ilham olabilmek, onlara dokunabilmek. Bu benim en büyük motivasyonum.

---

İnci Taneleri’nin hocası Yılmaz Erdoğan yeni dönemde da bayanları eğitmeye kararlı mı?